Alişan Fanclub



Join the forum, it's quick and easy

Alişan Fanclub

Alişan Fanclub

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Alişan Fanclub Sitesi


    Aşk Anlatılmaz Yaşanır

    ilker_net
    ilker_net
    Modaratör
    Modaratör


    Erkek Mesaj Sayısı : 1610
    İş / Hobi : ADMİN
    Kayıt tarihi : 10/03/08

    Aşk Anlatılmaz Yaşanır Empty Aşk Anlatılmaz Yaşanır

    Mesaj tarafından ilker_net Ptsi Mayıs 05, 2008 2:18 pm

    Aşk Anlatılmaz Yaşanır

    seni tanımasaydım
    tüm türkiye tanıyacaktı beni
    sana aşık olmasam
    kim tutacaktıki beni
    en güzelini çekecektim filmlerin
    aşkı anlatacaktım herkese
    oysa şu halime bak
    en sancılısını yaşıyorum aşkın,
    zamanın yorgun düşüp durduğu yerde.
    şimdi deli diyorlar bana
    arkamı dönünce, sırtıma
    fırlatılan gülüşlerden anlıyorum
    sonuncu olduğumu hayat denen yarışta
    ben son kulvardada geçerdim hepsini
    ama…
    aşk anlatılmazmış meğer filmlerde.

    aşkı bir kızın elinden tutmak
    bir kuytu köşede öpmek
    en güzel çiçekleri derip
    onun yumuşaçık ellerine vermek
    mektuplar yazıp kokulu kalemle
    zarfın üstüne kalpler çizmek
    saatlerce gözünün içine bakmak
    sanırdım eskiden…
    şimdiyse yaşıyorum ben aşkı
    tüm damarlarımı yakıp geçiyor
    aldığım her nefes oluyor
    ritmine uyuyor kalbim her atışta
    bakışlarımda bir derinlik var şimdi
    herşeyde seni görüyorum
    ellerim titriyor adını yazarken
    dilimde dolanıyor şimdi
    adının geçtiği her cümle
    uykular çoktan bıraktı gitti beni
    gecelerse şimdi zindan
    ben böyle bilmezdim aşkı
    bu kadar acıtacağını bilsem
    oynamazdım ben bu oyunu
    söker atarım şimdi bu kalbi
    ağlıyorum işte
    akıp git ne olur gözyaşlarımla
    rüzgar alıp gitsin seni uzaklara.

    hayat kısa derler, inanma
    ben aşık olalı yüzyıllar oldu
    yolun yarısındasın daha dediler
    yalan dostum, yalan
    ben çok gittim geldim bu yolları
    bir son adımı atmaya korktum
    yoksa bu kalbi söküp atacaktım
    döndüm yine başa
    yürüyorum işte.. yürüyorum..
    yürüyorum yürünmesi gereken yerlere
    hani uzaklarda varolduğu söylenen
    kimsenin gitmeyi göze alamadığı yerlere
    gidilmesi zor yolların vardığı yerlere
    masallarda anlatılan kaf dağından öteye
    simurgun ülkesine, kaybettiğim umutlarıma
    yürüyorum işte bilinmeze.

    gözlerinin içine değil
    baktığın yerlere bakıyorum
    haytın anlamını arıyorum,
    baktığın yerlerde
    seni anlamaya çalışıyorum
    düşüncelerini okumaya çalışıyorum
    beni yakan bakışların arkasına
    gizledin kendini biliyorum
    ama bir tek fotoğrafına bakıp
    anlaşılmıyorki tüm bunlar
    eski hatalarını unuttum
    sana aşık olduğum günden beri
    boş bulundum o gün besbelli
    yoksa ben aşık olacak adammıydım
    hiç hesapta yoktun sen
    tüm türkiye tanıyacaktı halbuki beni
    albümde sararmış gitmiş bir fotoğrafta
    gömülecek bir adammıydım ben

    nasıl anlatıyım sana bilmem ki
    seni seviyorum demek yetmez
    seni seviyorum demekle
    anlatılıyorsa sevmek
    unut gitsin sevmiyorum ben seni
    tarif edilemeyen, anlatılmayan aşk
    nasıl ifade edilirki kelimelerle
    bir bulsam nasıl anlatılacağını
    gelip dayanacağım kapına ansızın
    ahhh…ah..
    birde bilsem şu dünyada
    hangi kapı senin.
    postacılara sordum bilmiyorlarki adresini
    seni anlatıyorum şimdi bir güvercine
    sana söyleyemediklerimi yazıyorum bir bir
    bir beyaz güvercin gelip ellerine konarsa
    bir mektup var demekki benden sana
    kahretsin, giden kaçıncı güvercin
    halâ bir haber yok senden
    komşuları dolaşıyorum hergün
    “bana bir mektup gelecekti
    yanlışlıkla size gelmesin”

    yazdığım senaryoları
    yakıyorum şimdi bir bir
    içinde sen yoksun diye.
    seni anlattığım senaryolarıda
    yakıyorum bir bir
    kıskanıyorum seni anlasana
    yazılmıyorsun ki kalemle kağıtlara
    yazılacak olsan severmiydim
    sanıyorsun kız seni.

    anlatamayınca sevdiğine duygularını
    çalmalı mesela şairlerin şiirlerini
    okumalı sevdiğine insan, ben yazdım bunu diye
    şairler değilmi zaten
    seviyorum deyince, insanı
    mecnun ilan eden yada sen leylesın diyen
    her sevgili leyle ile mecnunsa
    düşünmek lazım uzun uzun
    neden ayrılıyor sevenler bir ayda
    bir ömür değilmiydi sevda şiirlerde
    çalmak lazım bu şairlerin şiirlerini
    yakmak lazım onları mum alevinde
    en acısı bu onlar için
    nede olsa şiirleri evlatları değilmi onların

    eskiyince renkleri uçar gider filmlerin
    o niyetle izledim ben, siyah-beyaz filmeleri
    solmamalı aslında filmlerin renkleri
    boyadan çalmamalı aslında yönetmen,
    senaristin hikayesini rengarenk boyarken
    yönetmeli insan hayatını
    uzun metrajlı olmak zorunda değilki her hayat
    kısa metrajlı filmede sığdırmalı insan kendini

    toplamalı insan sevapları ne kadar
    çıkarmalı bazende
    beyninde biriken düşüncelerin çürüklerini
    bazende bölmeli kalbini, paylaşmalı
    çarpmalı duvardan duvara günahlarını
    ben anlatmayı başaramadım şiirle aşkı
    bir kaç rakamla mezar taşları bile
    anlatmışken hayatı.
    matematikle anlatmayı denemeli birde aşkı
    ayrılıklar beşin karekökü mesela
    yada böl dörde yaşadığın yılları
    ilbahar-yaz, sonbahar-kış
    eşittir ölüm.
    en basiti aşk dostum
    bir seve kalp bir seven kalp daha
    eşittir aşk.

    yazdıkça uzuyor cümleler
    yani kirletiyorum bembeyaz bir sayfayı
    beynimdeki tüm zehirli düşünceyle
    durun okumayın gerisini
    zehirliyorum sizide istemeden
    gelmesin istiyorum şiirlerin sonu
    belkide anlatıveririm sanıyorum
    şu karanlık harflerle tüm çıplaklığıyla aşkı
    aşk anlatılmazmış meğer
    cesaretin varsayaşarsın herşeyi
    fırtınalarla yoldaş olursun
    yağmurlarla birlikte düşersin dünyaya
    yeni açmış bir çiçeğin tam üstüne
    damlalara bölünür yüreğin,
    bir damlası kırmızı yaprağına
    bir damlası dikenine, bir gülün
    yorulursan, korkarsan, bıkarsan
    yada terkedilirsen ansızın
    söker atarsın yerinden bu kalbi
    ama sakın bana aşkı anlatmaya kalkma
    çok dinledim, çok söyledim yani denedim
    yazdım sayfalarca, kır gitsin kalemleri
    sadece yaşanırmış bir ömür
    aşık olmak anlatılmazmış meğer

    Düşünceyüreği

      Forum Saati Perş. Kas. 21, 2024 6:35 pm